23 Ocak 2016 Cumartesi

Penryn & the End of Days #1 Meleğin Düşüşü - Kitap Yorumu

Merhabalar! Bugün Meleğin Düşüşü yorumuyla geldim. Bir süredir buralarda olmamamın sebebi Yüzüklerin Efendisi'ni okuyor olmamdı. Yorum girmek istemedim çünkü, yani bence gerek yok. Böylesine mükemmel bir eser için ben ne desem az kalır, ki günümüzde okumayan sayısı oldukça az. 3 kitabı bitirmek hayli zamanımı aldı tabii, ben de ancak diğer kitaplara geçebildim. İlk olarak Meleğin Düşüşü'nü okudum çünkü uzun zamandır bekletiyordum. Elbette buna pişman oldum.

5 puanlık bir kitabın yorumunu yapacağım. Meleklere olan düşkünlüğüm çevremce bilinir. O yüzden kitap bende 1-0 önde başlamıştı zaten. Bir de yorumuna çok güvendiğim insanlar uzun zamandır "oku şunu oku artık" diyordu. Ne kadar da haklılarmış diyorum şimdi. Çünkü kelimenin tam anlamıyla BA YIL DIM.
Konusuyla başlayayım. Her şey normal seyrinde ilerlerken kıyamet melekleri yeryüzüne iniyor ve hayat bir anda felç oluyor. İnsanlar ölüyor, açlık had safhada. Gündüzleri çetelerden korkuyorsunuz, akşamları meleklerden. Bir gün Penryn'in kız kardeşi savaşçı melekler tarafından kaçırılıyor. Penryn kardeşine kavuşmak için ne gerekiyorsa yapmaya hazır. 
Yazarın dili çok akıcı ve samimi. Kitabın ilk sayfasında olayın içine kucaklıyor sizi. Penryn'le bir anda kanka oluyorsunuz. Onun o savaşçı kimliği, cesareti benim güçlü kadın karakter severler için bayram resmen. Çok sıkı bir kız, annesi sayesinde dövüş dersleri almış ve olaya hakim. Yine annesi sayesinde korkmamayı öğrenmiş, yaşından çok daha ileride biri haline gelmiş. Öyle ki insanlığın ortak kabusu meleklere bile dikleniyor. Kanatları kesilmiş Raffe'yi kardeşine ulaşmak için bir anahtar olarak görüyor ve onu iyileşinceye kadar koruyor. Daha sonrasında da Raffe'ye kanatlarını geri kazanması konusunda yardım etmesi karşılığında onu kardeşine götürmesini istiyor. Raffe buna zar zor ikna oluyor ve yolculukları başlıyor. 
Dediğim gibi melekleri çok severim ve bu kitapta şimdiye kadar okuduğum melek kitaplarında olmayan bir şeyin varlığı beni büyüledi. Garip şekilde melekler çok gerçekçiydi. Örneğin çoğunlukla yürümek yerine uçtuklarından azıcık bir yol yürüyünce ayaklarının yorulması ve yaralanması. Bu ve bunun gibi ufak ayrıntılar kitaba ilk başından 5 puan verdirtti zaten. Eh, Raffe de çok sıkı bir bey. Kendisine de hayran kalmamak elde değil. Okumanızı şiddetle öneriyorum. Şu sıralar her yazının sonunda olduğu üzere yine devam kitaplarını okumadan önce beklemek zorundayım. Elimdeki kitapları bitirmeden yeni kitap alamıyorum. Bekleyeceğiz mecburen, acı çeke çeke. Eğer elinizde varsa benim yaptığımı yapmayın, durdurmayın kitabı öylece açın okuyun. Bayılacaksınız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder